Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGVA tarafından İstanbul’da Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen 7. Gençlik Buluşması’na katıldı. Erdoğan, konuşmasında Gazze’ye saldırılarını İsrail hükümeti ve ona destek veren ülkelere tepki gösterdi.
ERDOĞAN: NETANYAHU YÖNETİMİYLE YAN YANA ANILMAK BİLE UTANILACAK BİR AYIPTIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında şunları söyledi: “Gazze’deki zulüm bırakınız kalple buğzetmeyi, dille değiştirme safhasını geride bırakmıştır. Artık İsrail’in soykırım politikasına karşı insanlığın yekpare eyleme geçmesi gerekiyor. İsrail’e destek ve cesaret veren Amerika ve Avrupa devletleri tarihe geçmişlerdir. Netanyahu yönetimiyle yan yana anılmak bile başlı başına ağır bir cezadır, utanılacak bir ayıptır. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi katildir. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi zalimdir.
Olup bitenleri gördüğü halde kafasını çeviren, kalbi taşlaşmış herkes bu zulüm düzenine ortaktır. İsrail yönetimi hırsızdır. Filistin halkının binlerce yıldır sahip olduğu evleri, arazileri, tarlaları, mahsülleri ve ağaçlarıyla gasp etmektedir. Bu gasplar İsrail devletinin, polisinin gözetimi altında yürütülmektedir. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi yalancıdır. İsrail yönetimi ve yerleşimcisiyle her türlü melaneti işleyen yalancı, kibirli ve kirli bir zihniyetin hakimiyeti altındadır. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi faşisttir. Dün üstün ırk iddiasıyla yahudiler başta olmak üzere pekçok kesimi yok etmek isteyen Nazi kafası bugün İsrail yönetimdedir.
“İSRAİL YÖNETİMİ KORKAKTIR”
Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir. İsrail yönetiminin pervasızca yürüttüğü cinayet, zulüm, hırsızlıkları giderek artmaktadır. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi korkaktır, tüm büyük zalimler gibi. Siyonizm adına çocuk ve kadın katliamı yapan İsrail yönetimi de korkaktır. Güçlü olduğunda ceberrut kesilen, korktuğunda hayvandan aşağı konuma inen bu güruh insanlığın kalbinde kendisi için varolan son merhamet kırıntıları da yok etme yolundadır.
Bu ülkede Hamas’a terör iftirası atan İsrail muhiplerine asla inanmayın. Bunlar kifayetsiz muhterislerdir. Pusulasını emperyalistlere çevirmiş, bunlar da yakında tarihin tozlu raflarında kaybolup gideceklerdir. Şayet Hamas terör örgütü olsaydı emin olun herkesten önce kendileri savunur, işbirliği yapar, muhabbet beslerdi. Hamas bunların dediği gibi bir örgüt olsaydı, milletvekilleri her yıl dönümünde ziyaret ederlerdi. Hamas’ın hamiliğini ve avukatlığını bunlar kimseye bırakmazdı.
“HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR”
Hamas bunların iddia ettiği gibi bir örgüt değildir; bilakis direniş hareketidir. Türkiye olarak hiçbir tehdide baskıya boyun eğmeden Gazze’de yaşanan katliamın, Filistin’de yaşayan zulmün sona ermesi için kalbimizle, dilimizle, elimizle her türlü çabayı gösteriyoruz. Dualarımızda hep Filistinli kardeşlerimizin özgürlüğe kavuşması yakarışı var. Mısır ve Ürdün üzerinden bölgeye yardım ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardım malzemesini uçak ve gemilerle bölgeye ulaştırdık. Kızılayımızın sivil yardım gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çıktı. Gazze’nin Refah sınır kapısından her gün Kızılay TIR’ları Gazze’ye giriyor.
Osmanlı bölgeden çekildiğinden beri rahat, huzur, güvenlik yüzü görmeyen Ortadoğu coğrafyasına asla sırtımızı dönmeyecek hep kardeşlerimizin yanında olacağız. Nasıl Asya, Kafkasya, Balkanlar, Afrika’da kardeşliğimizi güçlendiriyorsak bu bölgeye sahip çıkmak insani sorumluluğumuzdur. Türkiye’nin en büyük gücü gerisinde böylesine geniş coğrafyaya yayılan dost ve kardeş dayanışması olmasıdır. İnşallah medeniyet, tarih ve kültür bilinciyle yetişen siz gençlerimiz ülkemiz üzerinde oynanan pekçok oyun gibi bu sinsi projeyi de çiğneyip geçeceksiniz.”